Annemden Trabzonspor atkısı yapmasını istemiştim. İlk defa örülü bir atkım olacaktı. İplerini almaya gittiğim sırada gözlerimden bir tanesi mordu. Morluğun sebebi de okulda yaşadığım küçük çaplı bir kavgaydı. Gözümü gören ip satan abi "Trabzonspor'lu olduğun belli oluyor" demişti. O zaman kendimi çok havalı hissetmiştim. Çocuğuz, sıradışı olmak hoşumuza gidiyor.
Trabzonspor denilince ağır bir abi edası hissediyoruz. Sıklıkla yeniliyoruz ama Yattara'nın çalımları, Fatih Tekke'nin golleri, Gökdeniz'in asistleri ile de övünmesini iyi biliyoruz. O zamanlar gördüğüm en büyük başarı Türkiye Kupasıydı.
Sınıftan arkadaşım ve öğretmenimle Galatasaray-Trabzonspor Türkiye kupası finalini izliyorduk, onlar Galatasaray'ı tutuyorlardı ve öğretmenimi çok sevdiğim için ve üzülmesini istemediğim için "bu sefer kupayı siz alın zaten bizde çok var" diyebilmiştim. Bunu derken de biliyordum yenilsek bile bu kupaları alabilecek kapasitemiz vardı ve o sene kupayı Galatasaray almıştı.
Aradan yıllar geçti. Büyüdükçe gerçekleri daha net görmeye başladığıma inanıyordum. Elimden geldiğince Trabzonspor ile yatıp Trabzonspor ile kalkıyordum ve Trabzonspor denildiği zaman akan sular duruyordu. Ancak bazı şeyler eksikti bunu hissedebiliyordum.
Bu galibiyet değildi. Kupalar kazanmak hiç değildi.
Ben o eski çocuğu özlemiştim. Sırf öğretmenim ve arkadaşım üzülmesin diye bu sene de siz kazanın dediğim çocuğu özlüyordum. Evet gerçekten çok özlüyorum. Hemde öyle böyle değil.
Ben o eski çocuğu özlemiştim. Sırf öğretmenim ve arkadaşım üzülmesin diye bu sene de siz kazanın dediğim çocuğu özlüyordum. Evet gerçekten çok özlüyorum. Hemde öyle böyle değil.
Bir kupa kazanmanın, bir maçı kazanmanın bu kadar değerli olduğunu hiç bilmezdim. Bir maç kazanmak için her türlü yola başvurulduğunu görmek istemezdim. Bir kupa kazanmak için türlü oyunların olduğunu da hissetmek istemezdim.
Ama hem hissediyorum, hem biliyorum, hem de görüyorum. Ne yazık ki iliklerime kadar hemde.
Trabzonspora yapılan bu çifte standartları gördüğümden beri insanlara olan güvenim de azalmaya başlamıştı. Çok sorgular, çok şüpheci yaklaşır olmuştum. Ne gerek vardı bunlara ? Ben Trabzonsporumu belli şartlar ve sebepler yüzünden sevmemiştim ki. Çok küçükken dayımın bana getirdiği çakma bir Trabzonspor atkısı ile sevdalanmıştım. Buradan bile küçük şeylerle mutlu olan insanlar olduğumuzu anlayabilirsiniz..
Biz ister miyiz bir insanın, bir erkeğin bir babanın milyonların önünde tekmelenerek dövülmesini.
Biz ister miyiz sahaya inan bir evladın sinirden kendini kaybedişini görmeyi..
Biz ister miyiz o sahaya inen uşağın annesinin iç çekerek yavrusuna zarar gelmesin diye dua etmesini
Biz ister miyiz o sahaya inen uşağın annesinin iç çekerek yavrusuna zarar gelmesin diye dua etmesini
Biz ister miyiz masum insanların teline zarar gelsin..
Biz ister miyiz yüreğimizde ki sevda için elimizden bir şey gelmeyince kaba kuvvete başvurmayı..
Gerçekten biz Trabzonsporlular olarak bunları asla istemeyiz ve böyle durumları gördüğümüz zaman ilk biz dur dedik ve demeye de devam edeceğiz.
Ancak düzenin bu denli değişmesinin sebebini artık çözemiyoruz. Akıl sır ermiyor. Hayatın kanunları sanki değişti. Sanki doğrular yanlış, yanlışlar doğru oldu.
Bu Trabzon, bu Trabzonspor size ne yaptı da bu denli öfkeniz var, bu denli kin kusuyorsunuz. Trabzonspor'un ufak tefek başarısını çekemez hale nasıl geldi bu insanlar ? Hangi düzene çomak soktuk, hangi zenginin ekmeğiyle oynadık ?
Bitmeyecek kavgamız, bitmeyecek hayallerimiz, bitmeyecek sevdamız ve bitmeyecek hasretimiz. Biliyorum. Bu sevda bizi yakıp kül edinceye kadar, son nefesimize kadar vazgeçmeyeceğiz. Karadeniz inadımızın bitmediğini cümle alem bilir. Zalimler de bilecek...
Sadece tek bir şey istiyorum. Kendinizi Trabzonspor'luların yerine koymayın. Kendinizi adaletle hükmeden bir lider yerine de koymayın. Kendinizi çocukken hayal edin.
Hepimiz çocuk olduk değil mi ? Hepimizin küçük ama çok tatlı hayalleri vardı. Hepimizin korkuları, hepimizin hüzünleri oldu.
Şimdi soruyorum, o küçük çocuk ne yaptı size ? Neden şu dünya üzerinde ki en masumların yani çocukların hayallerini çaldınız ? Halbu ki o çocuk sevdikleri için "tamam bu sefer de kupa sizin olsun" diyebilmişti. Tek kalemde, sırf sevdikleri üzülmesin diye.
Şimdi o çocuk büyüdü. Artık sevdikleri için bu tür cümleler kullanmayı bırakın, Trabzonsporu için sevdiklerini bile kırar oldu. Çünkü nefreti ve kini öyle derinden öyle şiddetli gördü ki. Bu hale geldi.
Az olmanın verdiği farklılığı değil ezilmişliği hergün yaşadı. Yaşadıkça öfkesi de büyüdü. Bu öfkenin bazen hatalar doğuracağını biliyorum ancak biz Trabzonsporlular olarak doğrudan, adaletten ve dürüstlükten hiçbir zaman ayrılmayacağız.
Ve son sözüm bir gün zalimlere, hayal hırsızlarına ve vicdansızlara da adaletle davranacağımızı bilmenizi istiyorum. Biz onlar gibi olmadık, olmayacağız.
Hormetler